Altyapı yetersizliği, yıllardır süregelen ilgisizlik ve kalıcı çözüm üretmeyen geçici önlemler; bu tarihî eserleri yavaş yavaş yok ediyor.
Ebubekir Hazım Tepeyran Caddesi’nden gelen yağmur suları, sel gibi türbe çevresine doluyor. Pis sular, sandukaların etrafını kaplarken; duvar taşlarında aşınmalara, nemlenmeye ve taş kayıplarına yol açıyor. Ecdat yadigârı türbeler, âdeta su deposuna dönmüş durumda.
HER YAĞMUR SONRASI AYNI MANZARA
163 yıllık bir geçmişe sahip Yenice Mahallesi’nin uzun süredir muhtarsız kalması, sorunları daha da derinleştiriyor. Mahalle sakinleri, tarihi yapıların göz göre göre çürümeye terk edilmesine isyan ediyor. "Her yağmur sonrası aynı manzara. Türbeler su altında kalıyor, kimse kalıcı bir adım atmıyor," diyen vatandaşlar, yetkililere sesleniyor:
Tarihi mirasın korunması için sadece tabelalar ve turistik broşürler yetmiyor. Mahalledeki türbeler kilitli kapılar ardında sessiz bir çığlık atarken, kamu kurumlarının ve yerel yönetimlerin bu sessizliğe kulak vermesi bekleniyor.
KÜLTÜREL MİRAS ALARM VERİYOR
Tarihî yapılar sadece taş ve harçtan ibaret değil; geçmişin tanıkları, kimliğimizin aynasıdır. Yenice Mahallesi’nde yaşanan bu tablo, Niğde’nin kültürel değerlerine verilen önemin sorgulanmasına yol açıyor. Vatandaşlar, daha fazla hasar oluşmadan gerekli altyapı düzenlemelerinin yapılmasını, türbelerin su baskınlarına karşı korunmasını ve bu tarihî alanların hak ettiği ilgiyi görmesini istiyor. Aksi halde, Niğde bir kez daha tarihine sırtını dönmüş olacak.
