Yeniden Refah lideri Erbakan, Elazığ’daki kongrede yaptığı konuşmada, halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirterek, “Millet artık adaletsizlikten, yoksulluktan ve rant siyasetinden bıktı. Milli Görüş’ün yeniden iktidara gelmesi gerektiğini söylüyor” dedi.
15 Temmuz Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen kongreye Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Sacit Günbey ve Nurettin Gül’ün yanı sıra, bazı belediye başkanları ve partililer de katıldı.
Erbakan'ın açıklamaları şöyle: Erbakan, burada yaptığı konuşmada, milletin artık değişim istediğini belirterek, “Millet, bıkmış, usanmış. Adaletsizlikten, rantiyecilerden bıkmış ve usanmış. ‘Artık bir değişim olması gerekir’ diyor. Peki, değişim olacak da bu değişim yapıldığı zaman yerine ne getireceğiz dendiği zaman; değişim olduğu zaman, mevcudun yerine ‘Milli Görüş gelmesi lazım’ diyor. Çünkü Erbakan hocamızın hizmetlerini hatırlıyor. Milli Görüş'ün hem hükümetlerde hem de belediyelerde yazmış olduğu destanları hatırlıyor ve “Milli Görüş’ü bu mevcudun yerine getirmemiz lazım’ diyor. ‘Milli Görüş’ün gelmesi için hangi partiye koşacağız? Yeniden Refah’a koşacağız’ diyor ve Yeniden Refah'ta toplanıyor. Cenab-ı Allah’a şükürler olsun. Milletimizin bu güvenine, bu teveccühüne inşallah layık olacağız. En kısa zamanda 640 bin yetmez, 1 milyon üye hedefine, 1 milyon 640 bin üye hedefine ulaşacağız ve Yeniden Refah’ı iktidara ulaştıracağız. Bu aziz milleti yine Milli Görüş’le, yine refahla güldüreceğiz inşallah” dedi.
"MİLLET KİMSEYE VERMEDİĞİ DESTEĞİ AK PARTİ'YE VERDİ"
Fatih Erbakan, milletin, Cumhuriyet tarihinde başka hiçbir partiye vermediği desteği AK Parti iktidarına verdiğini ifade ederek, şunları söyledi: “23 seneden beri tek başına iktidarda tuttu. Elazığ, başka hiçbir partiye vermediği desteği AK Parti iktidarına verdi. Elazığlılar her türlü sıkıntıya rağmen fedakarane bir şekilde, sabırlı bir şekilde beklediler. Peki, bu 23 senenin sonunda yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar ne oldu? Çay ve simit hesabı ne oldu? Bununla ilgili tespitlerde bulunmak istiyorum; Birinci maddemiz yoksulluktu, değil mi? Bugün asgari ücret ne kadar? 22 bin 100 lira. En düşük emekli maaşı 14 bin 460 lira. Peki açlık sınırı nereye gelmiş? 23 bin liraya gelmiş.
Yoksulluk sınırı nereye gelmiş? 80 bin liraya dayanmış. Dört kişilik bir ailenin kendi ihtiyacını kendi karşılayabilmesi için ayda 80 bin lira en az geliri olması lazım. Peki, ya bir de Sayın Cumhurbaşkanının tavsiyesine uyup da 3 çocuk sahibi olunursa? O zaman ayda 100 bin lira geliriniz olması lazım ki yoksul sayılmayasınız. Bu rakamlarla, bu gerçeklerle halkın bugün yüzde 45’i açlık sınırının altında maaşa sahiptir, açlık sınırının altında gelire sahiptir. Halkın yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında gelire sahiptir.
Yüzde 80 yoksuldur. Bununla beraber yoksulluğun diğer önemli bir göstergesi vatandaşların bankalara olan borçlarıdır. 6 milyar liradan 4,2 trilyon liraya gelmiş AK Parti iktidarı döneminde. 700 misli artmış borçlanması halkın. Neden borçlanıyor? Gelir seviyesi yeterli olmadığı için. Yoksul olduğu için kredi kartıyla, banka kredisiyle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Çiftçinin borçları 2,5 milyar liradan 1 trilyon liranın üzerine çıkmış. Şimdi bugünlerde Elazığ ve çevresinde, Baskil’de, Elazığ’da ürünleri, mahsulleri maalesef don vurdu. Bütün çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimizi ilettikten sonra, zaten boğazına kadar borca batırdığınız bu çiftçilerimize bu don olayından dolayı bir sübvansiyon sağlamanız lazım, bir destek yapmanız lazım diye yetkililere, hükümete çağrıda bulunmayı da ihmal etmiyoruz.”
