2005’te emekliler maaşlarıyla bin 92 simit ve 874 bardak çay alabilirken Eylül 2025’te satın alınabilen simit ve içilebilen çay sayısı 844’e düştü. Aynı dönemde satın alınabilen ekmek sayısı bin 344’ten bin 125’e geriledi. En büyük kayıp ise kira ve altında yaşandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın tasarrufu emekliler üzerinden yapma planının yankıları devam ediyor. Sosyal medyada sıkça konu ile ilgili eleştirilere rastlamak mümkün.
Biz de yeniden alevlenen bu tartışmada emeklinin en temel ihtiyaçlarından yola çıkarak bir hesap yaptık ve emekli maaşının yıllar içerisinde nasıl eridiğini en basit hesaplamalarla gözler önüne serdik. Gıdadan enerjiye fiyatlar yıllar itibariyle katlanarak artarken emeklinin aldığı paranın yok olduğunu gördük.
2005’te emekli maaşı asgari ücretin üzerindeyken bugün gelinen noktada emeklinin aldığı para 16 bin 881 lira iken asgari ücret 22 bin 104 lira. 22 bin liralık asgari ücret de hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalırken emeklinin aldığı para sefaletin belgesi oldu. 2005’te maaşıyla bin 344 adet ekmek alabilen emeklinin sofrasından 219 ekmek azaldı.
En düşük fiyatla yapılan hesapta artık emekli maaşıyla sadece bin 125 adet ekmek alabiliyor. Benzer hesap simit ve çay için de geçerli. 2005’te emekliler maaşlarıyla bin 92 simit ve 874 bardak çay alabilirken Eylül 2025’te satın alınabilen simit ve içilebilen bardak çay sayısı 844’e düştü. 20 yılda emeklinin alım gücünü en çok sarsan ise kira ve altın fiyatları oldu.
Emeklilerin konut ve kira için yaptıkları harcama, aylıklarının yaklaşık üçte birini buluyordu. Şimdi işe bu oran maaşın bir buçuk katına denk geldi. 2005’te en düşük emekli maaşıyla 12,36 adet çeyrek altın alınabilirken rakam şimdi 2 çeyrek altına geriledi.