22 YILDIR EBRU SANATI İLE UĞRAŞIYOR
Su ile renklerin ahenginin Ebru sanatıyla buluşturduğunu belirten Ebru Sanatçısı Bıyık; “ 22 yıldır Ebru sanatıyla uğraşıyorum. Ebru bir kâğıt süsleme sanatıdır. Bir tekne içindeki kıvamı artırılmış su üzerinde oluşturulan muhteşem desenlerin kâğıda alınması ile ortaya çıkar. Ebru, bir denge, ritim ve sabır sanatıdır. Tekrarı ve geri dönüşü olmadığından bir eserin ikinci kere ortaya çıkartılabilmesi mümkün değildir” dedi.
BU SANAT İNSANI TERAPİ EDİYOR
Ebru sanatının sanatsal yanının haricinde terapi edici bir yanı olduğunu da vurgulayan Bıyık, ruh halini renklere taşıyan sanatını şöyle anlattı: “1600’lü yıllara varan bu köklü sanatımızı, aktarım yoluyla diğer insanlara da anlatmak, göstermek, yaygınlaşmasını sağlamak beni oldukça mutlu ediyor.
Ebru sanatı meşakkatli ve sabır isteyen bir sanat, fakat bir o kadar da zevkli. Ebrunun sanatsal yanının haricinde bence terapi edici bir yanı da var. Suda yani kitrede bir şeyler yapmaya başladığınızda dünyayla temasınız kesiliyor. Suyun her zaman için negatif enerjiyi aldığı bilinir. Kişinin o anki ruh hali kötüyse bu suya yansır. Renklerin bile tonu değişiyor. Sakin ve huzurlu olduğunuzda ise renkler capcanlı bir hale geliyor. Bir anlamda ruhunuzun yansıması gibi. Ebru sanatı ilk çıktığı zamanlarda psikolojik hastaların tedavisinde kullanılan bir yöntemdi.
Ayrıca eski dönemlerde ebru sanatı nasıl günümüzde KPSS sınavına girip de aldığın puanla ataman yapılıyorsa o zamanlarda da Ebru sanatında kullanılan renkler ve yapılan eserlere göre kademesi belirleniyordu. Biz Ebru sanatını genellikle özel guruplara veriyoruz. Ebru sanatı terapidir. Biz amacımız kişilerin gönüllerine küçük bir damla koymaktır bizim amacımız. Ebru sanatı genellikle terapi amacıyla yapılan bir sanat olduğu gibi diğer sanatlarda terapi amacıyla da kullanılabilir” dedi.
Özel gurupların yanı sıra gençlere ve öğrencilere de Ebru sanatını öğretmeye çalıştığını belirten Bıyık; “Öte yandan atölyemde bireysel çalışmalarımın ötesinde ebru sanatını öğrenmek ya da geliştirmek isteyenlere dersler de veriyorum. Öğrenciler, buraya geldiklerinde her şeyi unutuyorlar. İçeride 4-5 saat kalan bile oluyor. Bilgi aktarımında bulunuyor olmak benim için çok kıymetli. Herkesin muhakkak bir meşgalesi olmalıdır” diye konuştu.
